İlkokulda Türkiye haritasını baktığımda en çok ilgimi çeken
girintili ve çıkıntılı Ege kıyıları ve sanki o kıyıdan sökülmüş ve Ege denizine
serpilmiş Ege adalarıydı. Bu adalarda insan yaşıyor mu? Aman Allah'ım ne çok
ada var. Saymak ile bitmiyor.
Kuzey Ege Kıyılarından güneye, Ayvalık'ın karşısında
Midilli, Çeşme'nin Karşısında Sakız Adası,
Kuşadası'nın Karşısında Samos, Bodrum'un Kos, Marmaris'in Rodos , Datça'nın Simi ,
Kaş'ın Meis adası. Hepsini de ziyaret
etme imkânım oldu. Kader yıllar sonra Turizmci / acenteci olduğumda ilk yurt
dışı seyahatimi de bu Adaların en popüler olanlarından birine yaptım Rodos'a.
İrili ufaklı ada sayısı 2500'müş bunlardan 174 Adada insan
yaşıyor. Bazıları son derece popüler
olmuş Mikonos, Santorini ve Rodos gibi' 14 yıldır bu adalara hem iş için hem de
sevdiğim için gidip geliyorum. Her bir adanın kendisine has bir veya birkaç
özelliği var. Bir gezgin /turist bizim bulamadığımız başka özelliklerde pekâlâ
bulabilir ve buluyor. Her ada küçük bir mikro ülke gibi hatta abartmıyorum
Ikaria Adası sakinleri 2012 yılında, adanın Yunanistan/İtalya bağlanmanın 100.
Yılında bağımsız olmak için facebook grubu kurmuşlar 900 yakın kişi bağımsız
olmak eğilimi göstermiş. Ama vaz geçmişler nedense? Evet, her adanın kendisine
has özelikleri var demiştik, her bir adanın bir kere bir mitolojik hikayesi var
ve bazı adaların sembolü bu mitolojik kahramanlardan gelmektedir. Merak etmeyin
burada derin bir mitolojiye girmeyeceğiz. Sadece şunu belirtmek ile yetineyim
Sofia'nın Dünyası kitabında şöyle bir anekdot geçer 'Tarihte İnsanlar
açıklamadığı veya kavrayamadığı doğal ve sosyal olayları mitler ile
anlamlandır? Eski çağ insanları bazen çok zekice ve eğlenceli hikayeleri
zamanla yaratarak günümüze kadar ulaşan çok katmanlı mitler bırakmıştır. Şimdi
bu eski Yunan Tanrılarına ne oldu diye sormayın. Ya insanlar onlara inanmaktan
vaz geçmiştir ya da onlar sevgili arkeolog arkadaşımızın dediği gibi bir Olympia Dağı'na dinlenmeye
çekilmişlerdir. Şimdi daha derin teker
teker bunlara anlatmayacağız, bilmediğimden değil, Atina'da yaşayan İstanbullu
rehber Eva Papad Hanım kızar da ondan. Niye kızar onu da söyleyeyim: Bize şunu
söylemişti, Mitoloji ve Tanrıları öğrenmek istiyorsanız Atina'da en iyi Anlatan
Eva Hanımı bulup o anlatsın çünkü onun buna ihtiyacı varmış. Eva Hanımı kızdırmamak için şimdi şu kadarını
söyleyeyim. Dedik ya, birçok mitolojik tanrının, tanrıçaların ve hikâyelerin
tasvirlerini, heykellerini adalarda bulmasınız mümkün ada ziyaretlerin daha
renkli geçmesi için öncede az da olsa bilmeniz daha eğlenceli oluyor.
Yunan Adalarını dünya çapında tanınmasına ve meşhur
edilmesini sağlayan en büyük etken Sinema filmleridir. Hollywood bunların
başını çekiyor. İkinci dünya savaşın
hemen bitiminde 1950'lerin başlarında Rodos dünya Turizme açılmaya
başlamıştır. Hatırlamışken Türkiye
turizm açısında 1980'lere kadar Turist sayısı anlamında Rodos ile
yarışırdı. İşte bu seneye Türkiye'ye 400
bin kişi geldi Rodos'a 380 bin kişi. Böyle derdi Turizmci abilerimiz. 1980
sonrası Turgut Özal ile birlikte 80'lı yıllarda bir otel furyası başladı evvel
Allah bazı yıllarda gelen turist sayımız 40 milyona dayandı. Evet bu kadar
betonlaşmaya ve inşaatlaşmaya gerek kalmadan daha planlı ve sahillerimizi
koruyarak daha az kapasiteli yataklarımız olsaydı, ne güzel güzel olurdu. Her şekilde daha çok marka şehirler
yaratabilirdik, 80'lerd Bodrum'u sanki
markalaşırdık. Ama sonra Televole turizmine döndü. Neyse konumuz bu değil
dağılmayalım.
Ne demiştik, Yunan Adalarını meşhur eden filmler. 13 ten fazla sinema filmi varmış. Ben sadece bildiklerimiz yazacağım. Aklıma ilk gelen Meşhur İtalyan Aktris Sofia Loren'in rol aldığı 1957 yılında çekilen 'Boy on a Dolphin? (Yunus üzerindeki Çocuk' film sayesine Atina'ya 1 saat mesafedeki Hydra Adası daha sonra turist akınına uğramıştır. 2015 yılında Adaya günübirlik gittiğimizde hala bu film çekildiği sahneleri görmek için turist geliyormuş. Bu arada Sofia'nın dünyası kitabı Sofia Loren ile bir alakası yoktur. Şimdiden uyarayım dedim.
İkinci Film, bir
komedi ve eğlenceli film olan 'Mama Mia'.
Skiathos Adasında 2008 yılında
çekildi ve bu filmden sonra sadece Amerikalılar değil dünyanın bir çok yerinden
bu ada turist akınına uğruyor. Hala bu adaya gitmişliğim yok.
Evet, Zorba kim bilmez ki, meşhur Zorba dansı ve Antony
Queen, Yunan ruhunu yansıtan film. Aklıma gelmişken yazayım film de şöyle bir
replik geçer. 'Patron senin her şeyin var ama mutlu olmak için en önemli
özelliğin yok, biraz deli olman lazım'
Bu film daha çok Girit Hanya bölgesinde çekilmiştir. Ama
Antony Qeen benim gibi Rodos adasını sevmiştir. Hatta Rodos'ta bir koya ünlü
oyuncunun ismini vermişler. Bu film 1964 yılında çekilmiş. Bu filmdeki meşhur
dans sahnesi Stravros kumsalında çekilmiştir. Gidip bu kumsalda Zorba dansını
yapan var mıdır diye soracak olursa, e vardır deriz.
Ve en çok sevdiğim filmlerden, hatta Yunan Adaları aşkımı
kamçılan film 'Captain Corell's Mandolin'. Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini. Bu
film 2001 yılında Kefalonia adasında
çekilmiştir. Nicolos Cage ve Penelope Cruz gibi meşhur oyuncular
oynadığına göre, ada hala film sayesinde turist sayısını birkaç kat
artırmıştır. Kefelonia'ya adasına da gidemedim ama gittiğim ada sayısını beraber sayacağız.
Kefelonia Ege'de değil İonya denizindedir.
Biz de ise Türk
dizileri etkisiyle bir çok turistin geldiği söylenir. Gittiğim Balkan ve Arap ülkelerinde hep dizi
ve dizi karakterlerinden bahseder. Diziler hakkında soru soranlara 'hiçbir
diziyi izlemiyorum ve bunları bilmiyorum? dediğimde çok bozuluyorlar. Sinema filmi olsa utanacağım am dizi, yoksa
kurnaz turizmci gibi davranım evet biliyorum bu dizilerin çekildiği setlere
sizi götürebilirim mi demeliyim, anlamadım. Olsun diziler eğer Turist getirmeye
vesile olacaksa dizi uzmanı da oluruz'aman Allah'ım başkası olsun ben olmayayım.
Ada Ziyaretlerimin
ortak noktaları:
İlgimi çeken bir nokta var, turizm hizmeti ve garsonların
servisleri. Garsonlar işlerini o kadar kanıksamışlar ve işlerini o kadar
severek yapıyorlar ki bir turizmci olarak hayretle takdir ettim. Bunun birçok
nedeni olabilir, aile işletmeleri iki veya üç kuşaktır turizm ile haşır haşır
neşir olduklarında da olabilir. Ama mesleğini severek yapan ve müşterilerini
kendisine hayran bırakmaların sevabını çok iyi bir şekilde alıyor. Yıllar sonra başka bir rehber ve turizmci
arkadaşta Rodos'ta aynı izlenim ile dönmesi aklımıza başka sorular getirdi.
Bizim turistik bölgelerimde hizmet sektöründe çalışan meslektaşlarımız,
dışarıdan bakıldığında işlerini zoraki yapıyor olmaları ve memnuniyet oranı son
derece düşük olması bizim hizmet sektöründe hedeflerimizden çok daha geri
olduğunu gösterir. Yaşamadığımız bu kriz dönemlerde bazı otel ve pansiyonlara
hala turist gelmesini o mekânlarda çalışan arkadaşlarımızın işlerini severek ve
özveriyle yapmasına bağlıyorum.
Türkiye'den gittiğinizi söylerseniz veya anlarlarsa size biraz daha samimi ve dostane davranırlar. Genelde eskilerden yaşadığımız sorunların siyasilerden kaynaklandığını ve halkların kardeş olduğunu söylerler. Çoğu zaman bira ısmarlar. Bunu alman ve Kuzey Avrupalılara pek yapmazlar. Tanıştığım kişileri pek yazmayacağım, çükü herkesin bir kendisine göre bir Yunan ahbabı kurabilir, Dimitrisi Yorgosu, bir Sarkisi, bir Mariası olmuştur. Zaten dostlar hep kendiliğinden olur tavsiye ile pek olmaz. Her bir adanın tavernası, balıkçısı, müzik salonları bir birine benzemekle beraber daha kendilerine özgü sunumları vardır. Fiyat olarak Türkiye ile karşılaştırdığınızda mutlaka daha ucuz ve daha lezzetli oluyor. Tahmin edildiği gibi daha taze ve daha organik malzemeler kullanıyorlar. Mekân sahibi seneye de sizi bekler veya tavsiye edeceğiniz kişilerin yolunu gözler.
12 Adalar
Siz de benim gibi haritayı açıp 12 Adayı teker teker
saymayın, daha fazla ada göreceksiniz.
12'lik Osmanlıda Kalan bir sistem adıymış. Yani Gayri Müslimlerin yaşadığı
bölgelerde bir vergi tanzim sitemin adı. 12 anlamında Dodekánisa, Yunanca ve
batı dillerine de geçiyor.
12 Adalar, 1912'de
İtalyanların en koymasından 1947'ye kadar Yunanistan'a bağımlı değildi. Bu
adalardan Rodos ve Kos'ta Türk Müslümanlar yerliler mevcut. Bunun nedeni 1921
Yılında Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen Nüfus mübadelesinde, söz
konusu adaların Yunanistan'a siyasi anlamda bağımlı olmayışından
kaynaklanmaktadır.
Rodos
Her zaman gitmek istediğim en öncelikli adaydı, mümkün ise
her sene gene gitmek isterim. Eski dünya harikalarında gemilerin de altında
geçtiği Rodos heykelin yerini ve Rodos Kalesini görmeyi heyecan ile
beklemiştim. Heykel bir efsane, var mıydı yok muydu hala tartışılıyor, fakat
Rodos kalesi en iyi şekilde duruyor. Kale içinde eskiden 30 bin kişi yaşarmış , günümüzde
6 bin kişinin yaşadığı söyleniyor daha çok turistik eşya dükkanları olan kale
içinde dolaşmak son derece keyif verici.
Rodos Arkeolog binası ve Rodos şövalyeler hastanesini ziyaret etmeden
Rodos'u görmüş sayılmazsınız. Rodos'ta birçok
Osmanlı eseri mevcut 4 cami hala ayakta. Bunlardan Kanuni Sultan Süleyman
Camii, İbrahim Paşa Camii ibadete açıktır.
Birkaç Osmanlı çarşı hala ayaktadır.
Denizler Tanrısı Poseidon'un kızı n adı Rodosmuş. Şövalyeler
Adası olarak da bilinen Rodos'un simgesi
ise ne şövalye ne eski dünya Rodos heykelidir. Rodos'un simgesi geyiktir. Mandraki limanına yakın yerde gümüş bronz karışımı iki geyik heykel mevcut.
Eski Rodos heykelin dev ayakları burada olduğu hayal rivayet edilir. Efsaneye
göre adaya yılanlar basmış, geyikler birlik oluşturmuşlar adayı işgal eden
yılanları ayaklarıyla ezmişler ve o kadar derin tarihi olan Rodos'un simgesi
olmuşlar. Dedik ya derin ve ayrıntılı bilgiler için Eva Hanım'a başvuracaksınız.
Yaz döneminde Rodos'a haftada 200 bin Turist gelmektedir,
yerli Nüfusu 110 bine sahip Rodos'un Ana geçim kaynağı turizm. Adanın yeni yerleşim alanlarında ve adanın
değişik yerlerine dağılmış oteller ve moteller bu ziyaretçilerini
ağırlıyor. Rodos'un gece hayatı tüm
Yunan Adalarında olduğu gibi akşam saatlerinde başlıyor.
Kalenin sağ tarafında denize parallel giderseniz, Yunanistan
mimarisine pek benzemeyen daha kocaman yapıtlar göreceksiniz. Bunlar İtalyanlardan
kalma, hatta bu binalardan biride Musolini'nin
yazlık yeriymiş. Bereket kendisi Rodos'a hiç gelememiş. Rodos Şehir Merkezine
yaklaşık arabayla 30 uzaklığındaki Lindos görülmesi gereken eski bir antik kenttir. Eğer yokuş yukarı
basamak tırmanmayı seviyorsanız. Tam size göre bir alıştırma alanı. Heyecanlı
ve keyifli macera istiyorsanız eşeklerin
sahipleri sizi dört gözle beklemektedir. Eşek ile yukarı belli bir yere çıkıyorsanız. Ee dorukta ne var, inanılmaz bir güzel manzara ve antik dünya İon kentin güzel
kalıntıları.
Gemilerin yanaştığı limanın sağına doğru 15 dakika
Yürürseniz çok güzel bir Akvaryum ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Akvaryumun
ilerisinde çok güzel plajlar sizi bekliyor.
En sevdiğim iki kumsalı var Faliraki diğeri Tsambika ikiside
eski şehir merkezinde uzak? ama bu adada otobüs ağı iyi olduğu için 1.5'
gidebilirsiniz. Bir de kelebekler vadisivar görülmesi gereken bir vadi. Bizde
Fethiye de var. Ama karşılaştırmak yanlış olur o da güzel bu da güzel diyelim.
Rodos oldukça büyük bir ada, her türlü imkanıyla
ziyaretçilerini memnun etmeyi amaçlamıştır. Benim gibi batı turistlerin gittiği
yerlerden uzaklaşmak istiyorsanız. Yerlilerin gittiği mekânlar var. Akşam kalecinde
genelde Rodoslular takılır.
Serbest bölge olduğundan Limandaki Free shop'tan ucuza iki
ve diğer ürünleri bulabilirsiniz.
Rodos çok uzun? detaylı dolaşmak isterseniz , Bisiklet,
Araba otobüs ve küçük kumsallar sizi bekler.
Rodos'a gitmenin Yolları
Marmaris'ten her sabah 09:00 hızlı feribot kalkar ve 60
dakika sonra kendinizi Adada bulursunuz
Cruise Gemileri
Kuşadası çıkışlı her Salı programında, Çarşamba tam gün
Rodos'ta olursunuz. Bu program 4 gecelik ve 50 yıldır sektirmeden devam
etmektedir.
DEVAM EDECEK'