İbrahim Kocamış


Ferman Başkanımızındır!


Meclis toplantıları, kadın programları havasına büründü ya, he işte artık tadından yenmez hale geldi. Ne de iyi oldu. Neydi o öyle, yok efendim Türk denizciliğinin yarınlarıymış, vay efendim dünya denizcilik sektörü şuraya gidiyormuş, gelecekteki fırsatlar, riskler nelermiş? Falanmış filanmış'  Hep ciddi konular, hep zihin yoran, disiplin gerektiren işler. Ne gerek var bu işlere? Gelin biz, kim kimin arkasından ne demiş, kim kiminle hangi işleri karıştırıyormuş, kim ispiyonculuk yapmışta gerçekler gün yüzüne çıkmış, kim kimin yanındaymış, kim kimin kuyusunu kazıyormuş gibi asıl meseleleri tartışalım. Elbette bu mevzular varken kim takar finansı, teknolojiyi, tersaneyi, limanı? Amaaaan sizde!

Bende Metin Başkan'la aynı fikirdeyim. Elbette o konuşacak. Demokrasi mi? Hangi demokrasi? Başkan dururken başkasına laf düşer mi? Üç saatte konuşur, canı isterse beş saatte? Paşa gönlü isterse bir iki cümle laf etme iznini verir, istemezse de herkes pür dikkat dinler Başkanımızı! Uzatmayalım ferman başkanımızındır. Bu artık böyle biline'

Ben de isterdim 'Meclis kürsüsüne Kalkavan ambargosu? demeyi. Meclis toplantısında, başkan elbette konuşur konuşmasına da bu meclisin diğer üyelerine hiç mi söz hakkı düşmez? diye soru sormayı. Ama olmaz, daha önemli meselelerimiz var! Mesela şu Pandora'nın kutusu. Tam açılmıştı, artık bizde içinde ne var ne yok öğrenecektik ki onun da sonu FETÖ'cü olmakla suçlanan denizcilerimiz gibi oldu. Yani safi rüzgar. Ortada laflar dönme dolap gibi dönüp duruyor ama sonuç yok!

Belki kızacak Metin Başkan ama bize düşen yazmaktır. Toplantıda Sayın Murat Kıran söz istemişti, Sayın Tamer Kıran'a sıra gelecekti ki ama nafile... Neden başkan, bu kişilerin ağzından çıkacak hangi sözlerden rahatsız oluyorsun? Meclis toplantısını iğneleyici laflarla neden manipüle ediyorsun? Hedef belirlediğiniz kişileri provoke etmek için bu çaban neden'

Yahu kocaman adamlarsınız. Camiamızda ve ülkemizde saygı duyulan insanlarsınız. Hiç yakışıyor mu bu laf sokmalar, iftiralar (İftira diyorum çünkü sormamıza rağmen henüz açıklanan bir belge yok). Oturup konuşabilecek, tartışmayı da eleştiriyi de saygı çerçevesi içerisinde yapabilecek kişilersiniz. En azından çoktan o olgunluğa erişmeliydiniz. Hele Cengiz Kaptanoğlu ile Recep Canpolat'ın kavgası. Allah aşkına, bırakın meclis adabını, toplumsal ahlakımıza bile yakışmıyor. Ne demek 70 yaşında koskoca adamın üzerine yürümek! Hiç mi utanmıyorsunuz. Senin şiddetin elindeki kalem olmalıdır, fiziki şiddet yanlıştır.

Tahammül sınırınızı bu hale ne getirdi? Perde arkasında neler olup bitiyor bilemiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki o da önünde sonunda tüm gerçekler ortaya çıkacaktır. Bu böyle çok gitmez. Öfkeyle kalkan zararla oturur lafı, kuşkusuz boşuna söylenmedi.

Gelelim Hepimizin Odası hareketi lideri Sayın Tamer Kıran'a? Saygınız, üslubunuz, ağırbaşlılığınız takdire şayan. Lakin, ortada bu kadar eleştiri varken sus pus oturmak da neyin nesi. Size hiç mi söz hakkı doğmuyor, hiç mi fikrinizi beyan etmeyeceksiniz. Meclis toplantısında konuşamıyorsanız bir olur basın açıklaması yaparsınız. Elbette takdir sizin lakin bana göre susmak değil, konuşmak zaruri hale çoktan geldi.

İbrahim Kocamış - 7DENİZ