Sektör Ekim ayında güzel haberlere kucak açtı. Her ikisi de denizcilik sektörü için çok çok önemli. Bizi, bir noktadan başka bir noktaya taşıyacağı ortada'
Bunlardan ilki; Türkiye'nin, bu seneki IMO Dünya Denizcilik Günü'ne ev sahipliği yapması. Temamız da 'Denizcilik dünya için vazgeçilmezdir''
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli'nin de ifade ettiği gibi konu yelpazemiz hayli geniş. Hem sektörümüzü, hem de ülkemizi, layıkıyla tanıtmalı, Türkiye'nin mevcut potansiyelini gözler önüne sermeliyiz. Bir olduğumuzu göstermenin, tam yeri, tam zamanı. Sektörümüz adına bir diğer güzel gelişmeyi ise Başbakanımız Binali Yıldırım müjdeledi; tersanelerin kira sözleşmeleri sıfırlandı. Bu gelişmenin kafamızdaki bir sürü 'Acaba'ya cevap olduğu ortada. Artan kredi saygınlığı, kredi kapasitesinin 3 katına çıkacak olması da cabası. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa denizci bir başbakan görevde ve bunun sektöre olası yansımalarını tahmin ettik, tartıştık, çok konuştuk. Sanırım bu hamlenin yarın habercisi olacağını söylemek, çok iddialı olmayacak'
Bunu yakın gelecekte hepimiz birlikte göreceğiz. Tüm bu güzel gelişmelerin yanında, ülkemizde hala soluduğumuz havada belirsizlik kokusu yok değil. Piyasalar dengesiz, bir yandan süre gelen FETÖ operasyonları, diğer taraftan atanan kayyumlar. Yaşanan terör eylemlerinde askerimizin, polisimizin, vatandaşımızın şehit düşmesi? Yaşamak, görmek, duymak istemediğimiz hadiseler artık.
Türk milleti yorgun ve bu yorgunluğun da farkında diğer ülkeler. Kısaca, 'Tadımız tuzumuz? yerinde değil ama siyasi erki elinde bulunduran yöneticilerimiz, kuşkusuz var güçleriyle Türkiye'miz için çabalıyorlar. Er ya da geç, bu zorlu sınavı geride bırakacağız. Son olarak İngiliz Şair John Milton'un da dediği gibi 'Eğer güneşe akıllıca bakmazsak, karanlık içinde kalırız''