İbrahim Kocamış


Bir Aşktır Mavi Yolculuk


Türkiye Cumhuriyeti 21. yüzyılda devler arasında var olma savaşı verirken birçok alanda önemli atılımlar yapmıştır ve yapmaktadır. TURİZM alanı da bunlardan en önemlisidir. Çünkü, hem cennet ülkemiz bunun için biçilmiş bir kaftan olması, hem de tarihimiz, kültürümüz ve hatta eğitimli insanımızın sıcaklığı turizm için son derece uygundur. TURİZM denince bugün akla onlarca farklı etkinlik gelebilmektedir. Bu kavram yalnızca denize girip, müze dolaşmak olarak algılanmamaktadır. Kış turizminden, mağara turizmine, kongre turizminden, golf turizmine  ve hatta sağlık turizmine kadar onlarca çeşidini bulmuştur insanoğlu . Fakat turizmin mavi yolculuk çeşidi vardır ki, hem güneş, hem deniz, hem kültür, hem de macera içerir. Bunun adı KRUVAZİYER TURİZMİ`dir. YAT TURİZMİ'dir .MAVİ YOLCULUK TURLARINA katılanlar  Türkiye`nin eşsiz Ege ve Akdeniz sahillerinde ve farklı ülkeleri gezerek "RÜYA" gibi bir  tatilini  yaşarlar.

MAVİ YOLCULUK ETKİNLİKLERİNİN HİKAYESİ NEREDEN BAŞLIYORA DÖNERSEK;

Mavi Yolculuk Türkiye`de bazı aydınların Anadolu'nun Ege ve Akdeniz kıyılarında, yöredeki ilkçağ kültürlerini tanıtmak amacıyla gerçekleştirdiği yolculuklara verilen isimdir. O zamanlar bu salt bir keyif ve eğlence gezisi olarak yapılmıyordu. Dinlenme ve eğlenmenin yanı sıra, insanın dağarcığına da bir şeyler katabildiği bir tatil şekline Mavi Yolculuk denmiştir.

İLK MAVİ YOLCULUK

Mavi yolculuk, ilk defa İstiklal Mahkeme'since Bodrum'da kalebentliğe mahkum edilen ve cezası bittikten sonra da uzun süre orada kalan Halikarnas Balıkçısı'nın öncülüğünde 1945'te yapıldı. Bu gezide Sabahattin Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Sabahattin Ali, şair Fuat Ömer Keskinoğlu ve Benya adındaki Romen dostları, Samim Karagöz'ün sağladığı ? Macera ? isimli tekneyle Kuşadası'ndan çıkıp serüvenli bir yolculuktan sonra Bodrum'a ulaştılar. İkincisi, aralarında yine Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyüboğlu ve Azra Erhat'ın da bulunduğu birçok yazar ve sanatçıdan oluşan bir grupla 1956'da yapılan Mavi Yolculuk , özellikle 1961 ve 1962'den sonra Sabahattin Eyüboğlu'nun öncülüğünde 'Hürriyet" adlı tekneyle gerçekleştirildi. Genellikle Gökova körfeziyle Marmaris Antalya arasındaki kıyılarda gerçekleştirilen yolculuğun amacı eğlenceden çok doğadan kopan insani doğayla yeniden buluşturmak ve coğrafyayla tarihi kültür hazineleriyle birlikte doğal güzellikler içinde özümsemekti. Halikarnas Balıkçısı bu dönemde arkadaşları Sabahattin Eyüboğlu ve Azra Erhat gibi hümanist aydınlarla küçük balıkçı veya süngerci tekneleriyle birkaç günlük kısa Gökova turları yapmaya başladı. 1950 ortalarından itibaren her yıl artan sayıda insanin katilimi ile sürdü bu geziler. Bu turlara "Mavi Yolculuk" adını çok mütevazi şartlarda başlayan bu ilk yolculukları yapanlar verdiler. Sabahattin Eyüboğlu'nun ölümünden sonra(1973) bu gelenek dört ayrı koldan (Oğuz Akan , Ali Uğur, Mehmet Eyüboğlu ve Cengiz Bektaş Grupları) 1987'ye kadar sürdü. Azra Erhat bu yolculukların felsefesini ve kendi gözlemlerini Mavi Anadolu (1960), Mavi Yolcuk (1962) ve Karya'dan Pamfilya'ya Mavi Yolculuk kitaplarında dile getirmişti. 1950`li süngerci tekneleri ile; her türlü imkandan yoksun ama gönülleri Anadolu tarihi, arkeolojisi ve insan sevgisi ile dolu bir avuç aydınımızın başlattıkları mavi geziler bugünlere mavi yolculuk turları olarak gelmiştir. Başta Cevat Şakir Kabaağaçlı, Azra Erhat ve Bedri Rahmi Eyüboğlu olmak üzere bu mavi yolculuğu bizlere armağan edenlere bir yürek dolusu selam olsun...

Bir Aşktır Mavi Yolculuk

Bir gezi, bir tatil değil, bir rüya hayal edin! Bir ahşap teknenin bulut yelkeni altında bir koydan başka bir cennet koya mavi yolculuğunuzu hayal edin! Yemyeşil kolları ile sevgilisine kucak açar gibi denizlere uzanan ağaçlarla süslü bir rüya? Cennetin sakin koylarında huzura kulaç attığınızı hayal edin! Öyle bir rüya ki, mavi yolculuk bir ışığa doğru yelken açıyorsunuz. Güneşin inci pırıltıları içinde masmavi denizin büyüsünde süzüldüğünüzü hayal edin!

İBRAHİM KOCAMIŞ