HABER 10.12.2021 11:06:10 0

Türkiye`nin dünya deniz taşımacılığındaki payı artmalı

İMEAK DTO Aralık Ayı Meclis Toplantısı?nda konuşan AKP MYK Üyesi Ahmet Arslan, 2.12 milyar DWT tonluk dünya deniz taşımacılığında Türk sahipli filonun yeteri kadar olmadığını belirterek, ?Dünyadaki potansiyelle ve coğrafyanın önümüzdeki dönümde sunacaklar

Türkiye`nin dünya deniz taşımacılığındaki payı artmalı

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, online ve fiziki katılımla gerçekleşti. İMEAK DTO Meclis Salonu?nda gerçekleşen toplantıya, eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AKP MYK Üyesi Ahmet Arslan da katıldı. Denizciliğin, ülke tarihinin başlangıcı, yaşam şekli, insana hizmet anlayışı, ileri teknoloji üretilen Ar-Ge merkezi, ihracat kapısı, küresel rekabet gücü, milli iradesi ve fırsat sektörü olduğunu belirten Ahmet Arslan, ?Bu yıl bize gösterdi ki 2022?de de denizcilik sektörü ülkemizin lider sektörlerinin başında gelecek. İnsanımızın refahını yükselten, coğrafi açıdan da küresel olarak ticaretin merkezi olmamızı sağlayacak? dedi. 

Bakanlık ve DTO çözüm üretmeye devam edecek 

Denizci millet ve ülke vizyonu ile kamu ve özel sektör taraflarının denizciliğin ileriye gitmesi için ortak stratejiler belirleyip, ortak hedefler doğrultusunda çözüm üretmesinin çok önemli olduğuna kaydeden Arslan, ?Bu anlamda ülkemizin pruvasının neta olduğunu özellikle vurguluyorum? dedi. Küresel gelişmelere bağlı olarak denizciliğin yeni ihtiyaçlarının ve sorunlarının ortaya çıktığını dile getiren Arslan, ?Bunların çözümü konusunda birçok kamu kuruluşu taraf. Ancak DTO ve Ulaştırma Bakanlığımız bulundukları alanlarda koordineli bir şekilde birlikte çalışarak, çözüm üretiyor. Bundan sonrada çözüm için sizlere çok iş düşüyor. Bakanlık, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ihtiyaçların çözümü anlamında adımlar atacak? ifadesini kullandı.

Paylaşım ve konuşma çözüm için önemli 

Türk bayraklı gemilerin geçmişte liman devleti uygulamalarında kara listede olmasının sektör sahiplerini ve bürokratları çok üzdüğünü belirten Arslan, ?Bugün beyaz listede prestijli bir konumda olmamız bizi memnun ediyor. Sizi kutluyorum? dedi. Sektörün potansiyeli ve beklentiler ele alındığında alınması gereken çok mesafe olduğunu ve Türk denizcilik sektörünün daha üst seviyede olması gerektiğini dile getiren Arslan, paylaşımın ve konuşmanın bu adımları atmakta çok önemli olduğunu söyledi.

Hedefte orta koridoru güçlendirmek var

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının tüm çalışmalarını stratejik bir plan ve gelecek hedefi çerçevesinde yaptığına dikkat çeken Arslan, ?Bakanlığımızın, özellikle Doğu-Batı arasında, Balkanlar ile Kafkaslar arasında, Balkanlar ile Orta Doğu arasında köprü olan ülkemizin bu konumunu pekiştirmek ve orta koridoru güçlendirmek gibi bir hedefi var. Yol kuşak ilk ortaya çıktığında biz de bunun tamamlayıcısı olarak ulaştırmadaki bütün taşıma modlarıyla bu koridorları tamamlamak adına hareket geçtik? dedi.

?Orta koridor ülkemiz için çok önemli?

Birbirinden farklı noktalarda yapılan tünellere değinen Arslan, ?Bütün bunları o zaman planlarken sadece bir tünel olarak değil, bir ana koridorun tamamlayıcısı olarak düşündüğümüzden planlamıştık. Karayollarında ülkemizin doğu - batı aksında 5 ana koridor, kuzey ?güney aksında 18 ana koridor planlanmıştı. Ve bunların tamamının limanlara bağlanabilmesini çok önemsemiştik. Limanların, demiryollarına bağlanmasını önemsediğimizi bu anlamda orta koridoru hedeflediğimiz içinde Kars demiryolu projesi ile Orta Asya`ya kadar uzanabilmeyi hedefliyorduk. Çin?den, Kazakistan?dan, Rusya?dan Türki Cumhuriyetlerden gelen yük hareketlerinin demiryoluyla limanlara eriştirilmesi, oradan da denizyoluyla uzak pazarlara götürülmesiydi. Bu amaçla demiryolu ağının da geliştirilmesi, özellikle elektrikli sinyalli hale getirilerek veriminin 3-4 kat arttırılmasının altında da bu yatıyor. Özetle orta koridor ülkemiz için çok önemli. Bu kıtalar arası köprü konumunu gerçek projelerle pekiştirmek, bunları güçlendirilmiş limanlar ve denizle entegre etmek, taşıma modlarını da birbirine entegre etmek anlamında da çok önemsediğimiz bir şey? şeklinde konuştu.

Türkiye üretim üssü olma konusunda avantajlı 

Dünya açısından sıkıntılı olan Çin ve ABD çekişmesinin Türkiye?nin bir üretim üssü haline gelmesi konusunda avantaj sağladığına dikkat çeken Arslan, ?Bu hammadde mamul fiyatının çok daha üst seviyelere çıkabilmesi anlamına geliyor ki, ülkemizin limanlarının büyütülmesi ve denizciliğinin geliştirilmesi konusunda da iyi bir potansiyeli ve iyi bir geleceği var. Ancak biz bununla birlikte büyüyebilir, gelişebilir ve ona hazırlıklı hale gelebilirsek. Karadeniz?deki ülkelerin tamamı, limanlarını büyütüyor, geliştiriyor. Önümüzdeki 25, 50 ve 75 yıla hazırlık yapıyorlar. Dünya ticaretinin ağırlık merkezi artık batıdan doğuya kayıyor. Bu anlamda da coğrafyamız merkez haline geliyor. Onun içinde Karadeniz?deki tüm ülkeler limanlarını büyütüyor, büyüyen limanlara bağlı olarak da deniz taşımacılığı kapasitesi artacak. Bu nedenle Boğaz?dan geçen gemi sayısı yük miktarı artık 2-3 misli artacak. Buna hazırlıklı olmalıyız. Bu aynı zamanda Kanal İstanbul?un da sadece Boğazı tehditlerden kurtarmak anlamında değil, Karadeniz?deki yük hareketine hazırlıklı olmak adına da önemini ortaya koyuyor? diye konuştu. 

Denizcilik, ülkenin lider sektörü

Deniz turizm yatırımlarının büyüklüğünün ve özellikle yat inşa sektörünün dünya üçüncüsü olmasının gurur verici bir şey olduğunu ifade eden Arslan, Bodrum ve İzmir?deki tekne imal yeri projelerinin büyük oranda bitmiş olmalarının ve yakın zamanda yat üretimine geçilmesinin istihdama ciddi katkı sağlayacağını kaydetti. Denizcilik sektörünün ülkenin lider sektörü olduğunu ve denizcilerin özellikle küresel ticaret ve birçok farklı alanda denizciliği büyüterek bugüne taşıdığını aktaran Arslan, denizcilerin özellikle savunma sanayinde marka değerler yaratmış olmasından çok memnun olduklarına işaret ederek, ?Cumhurbaşkanımız çok güvenle artık uçak gemisi yapacağız diyor. Bunu demesinin altında yatan sebep bu sektöre olan güvenidir. Bu anlamda tüm sektörü tebrik ediyorum? diye ekledi.

?Çok gerideyiz?

Dünya deniz taşımacılığında 2.12 milyar DWT tonluk bir kapasitede Türk sahipli filonun 29 milyon DWT tonda olduğuna işaret eden Arslan, ?Elbette ki 20 sene öncesine kıyasla iyi bir rakam.  Ama dünyadaki potansiyelle ve coğrafyanın önümüzdeki dönümde sunacaklarıyla kıyasladığımız zaman, çok gerideyiz. Bu konuda almamız gereken çok mesafe var. Özellikle bu tonajı yukarı taşımak ve gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki sektörün payını 2,5?lardan 4?lere hatta daha da yukarılara taşımak konusunda hedefler koymalı ve bu hedeflerin gereğini yapmalıyız. Bu da bizlere, sizlere düşüyor? ifadelerini kullandı. 

Arslan`a konuşmasının ardından İMEAK DTO Meclis Başkanı Sahil Zeki Çakır ve Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından hediye takdim edildi. 


THE CRUISE LIFE - ÖZEL