3 Mayıs’ta başlayan “5. TYBA Yacht Charter Show D-Marin Göcek” bugün sona eriyor.
Çoğu yerli imalatı olan 52 lüks teknenin katıldığı fuar yoğun ilgi gördü. TYBA Başkan Yardımcısı Şeref Sevi, etkinlikten memnuniyet duyduklarını belirterek “Her sene üzerine koya koya gidiyoruz. Hem yeni tekneler hem yeni brokerler var. En son sorduğumda broker sayısı 110’u geçmişti. Gelenler hayal kırıklığı yaşamıyorlar. Her sene yeni tekneler geliyor. Bir tekneye 50 kişi bile girse teknenin personelini ve her yeri görme şansı olur. Bunun teknenin pazarlamasına da katkısı oluyor” dedi.
“Hiç beklemediğimiz bir anda yabancı bayraklı tekneler yasaklandı”
7DENİZ’e açıklamalar yapan Şeref Sevi, TYBA’nın merkezinin Bodrum’da olmasına rağmen bir Bodrum derneği olmadığını vurgulayarak, “Bütün sahillerimizdeki mavi yolculuk yapılan alanlara gitmek istiyoruz. Önce Bodrum’dan başladık. Bu sene Göcek’teyiz. Önümüzdeki sene Marmaris’e gitmek istiyoruz” diye konuştu.
Şeref Sevi
TYBA Yacht Charter Show fuarının Göcek’in turizm mevsiminin de hızlanmasına vesile olduğunu belirten Sevi, “İlk geldiğimizde dükkânlar açık değildi. Şimdi geldik baktık ki Göcek hazır. Show, buraya 2500-3000 kişi arasında kişi getiriyor” dedi
Sevi, bu sene İş Bankası ve Carrefour gibi önemli markaların da fuara sponsor olduklarını dile getirdi.
Yat sektöründeki sorunlara ilişkin açıklamalar yapan TYBA Başkan Yardımcısı şunları söyledi:
“Hiç beklemediğiniz bir anda yabancı bayraklı tekneler yasaklandı. Onlar da yönetmelik çerçevesinde izin alarak çalışıyorlardı. Bakanlık böyle bir karar aldı, bir anda ortadan kalktılar. Rekabetten korkmuyoruz, çok şey öğrendik. Keşke onları kaybetmek yerine onlardan daha fazla parayı kazanabilecek bir sistem kursaydık daha yararlı olabilirdi. ‘Kabotaj Kanunu’na aykırı durum var’ dediler. Ondan sonra 39 metrelik tekneler ile ilgili bir yönetmelik çıktı. Varsa orada da Kabotaj var. İçime sindiremediğim bir durum. Charter için çalışmamıza engel değil. Bunu yapınca Yunanistan da başka bir tavır alıyor. Mesela onlar da bir vergi koydular. Oradaki acenteler geri çekilmesi için uğraşıyorlar. Bunlar bizim elimizde olmayan devletlerin politikaları neticelerinde ortaya çıkıyor. Zaman zaman bizi çok engellediği oluyor.
“Çok ciddi personel sirkülasyonu var”
Birisi teknesiyle geliyor. ‘Teknen 39 metrenin altında, gelemezsin’ diyorsun. Bunu izah etmek zor. Yasaklama zihniyetinden çıkmak lazım. ‘Gel ama şu parayı ver, devlet kazansın’ deyin.”
Pandemiden sonra talep çok arttığı için marinalarda yer olmadığını belirten Sevi, “Fiyatlar acayip arttı. Marina veya belediye ait ya da devletin yapacağı yanaşma yerleri olsa bu iş biraz rahatlar” dedi.
Sektörde personel sayısının fazla olduğunu belirten Sevi, personelin bilgi ve genel kültürünü artırmak gerektiğini vurguladı. “Bu işte çok ciddi personel sirkülasyonu var. Bir teknede başlıyor biri fazla veriyor oraya gidiyor” diye konuşan TYBA Başkan Yardımcısı, “Bu iyi bir şey değil. Personel de örgütlenmeye çalışıyor ama yasa yok örgütlenemiyorlar. Gemi ve yatta çalışan personel arasında büyük farklar var. Dışarıya verdiğimiz fiyatlar euro üzerinden. Personel bunu bildiğinden bu maaşı talep ediyor” ifadelerini kullandı.
Limanların da gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Şeref Sevi, “Sorunları 40 yıl konuşunca devasa oluyor. Entegre şekilde konuya el atılmıyor. Havalimanları nasıl düzgün çalışıyor. Bizim de buna ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Tekneler yanaşacak yer bulamıyor
Dernekte irili ufaklı 600’e yakın tekne kumanda ettiklerini söyleyen Sevi şöyle konuştu: “Bunların önemli kısmı yaşı geçmiş küçük tekneler. Ama adamın ekmek teknesi. Ona yer vermeliyiz. Günlük tur tekneleri var. Bunlar da yer istiyor. İnsanlara tekne yapım izni verdiğiniz zaman ‘kapasite yok, yapma’ diyeceksin ki yanlış yatırım yapmasınlar. Plansızlık var. Sonra da herkes ‘yer bulayım, belediye bana yer versin’ diye uğraşıp duruyor. Bugün Bodrum’a gidelim kalenin dışında kaç tekne denizde, demirde duruyor sayalım. Eskiden böyle bir şey yoktu. Bunlara dur diyemeyiz, herkes tekne yapma hakkına sahip ama bir organizasyon lazım. Bu tekneler limanda duramayınca yavaş yavaş koylara gitmeye başlıyorlar. Gece gündüz tekne orada kalıyor o zaman da başka şikâyetler oluyor.”
“KDV’yi eşitleyemezsek diğer ülkelerle nasıl rekabet edeceğiz?”
En büyük işletme sorununun KDV olduğunun altını çizen Sevi şunları söyledi: “Rakip ülkelerle aramızda büyük bir fark. KDV arttı. Bunu eşitleyemezsek diğer ülkelerle nasıl rekabet edeceğiz? Geliyor, sizde yüzde 20 KDV var, diğer tarafta yüzde 10… ‘Oraya giderim’ diyor. Ülkemizin ekonomik durumundan dolayı bu konuyu ertelemek zorundayız ama ondan önce de bizim otellerle KDV’miz aynı değildi. Otellerin yatmak için kullandığı KDV farklıydı, bizim yatak servisimiz farklıydı. Onu bile ayı yere getiremedik. Defalarca dilekçeler verdik, arkadaşlarımız üst düzey görüşmeler yaptılar, bir yere kadar geldik ama olmadı.”
Ayrı yönetmelik talebi
Derneğin bütün üyelerinin Deniz Ticaret Odası üyesi olduğunu belirten Sevi, üyelik için ya TÜRSAB belgesi ya da gemi acentesi olması şartı arandığını kaydeden Şeref Sevi şöyle konuştu: “Gemi ve yat acentesi olmasını, bu yönetmeliğin düzenlenmesini tercih ederim. Yat acentesinin ayrıca tanımlanıp ayrı bir yönetmelik halinde çıkması bizi çok rahatlatır. Bazı gemilerle ilgili gereksiz bilgileri öğrenmemize gerek yok. Yat ve gemi personeli olarak ayrı yaparsak yatçı olarak bir şey ortaya çıkarabiliriz. Bu sirkülasyonun biraz önüne geçebiliriz. İnsanlar gemici kağıtları alıyor. Bazen büyük gemiye gidiyor iş bulamazsa yata geliyor. İkisinin çalışma şekli farklı. Bu bizim sürekli yatçı yetiştirmemize engel oluyor.”
THE CRUISE LIFE