İtalya`nın pek çok şehrinin kendine özgü özellikleri var? Çok turistik görünmeyen Bologna ise birkaç kelimeyle özetlenebilecek sürpriz ve farklı özelliklere sahip? Onu tanıdıkça, yaşadıkça tiryakisi olabilirsiniz?
İtalya`nın pek çok şehrinin kendine özgü özellikleri var?
Çok turistik görünmeyen Bologna ise birkaç kelimeyle özetlenebilecek sürpriz ve
farklı özelliklere sahip? Onu tanıdıkça, yaşadıkça tiryakisi olabilirsiniz?
Pek çok özelliği var ve hepsi birbirine bağlı bir kültürel
zincir oluşturuyor Bologna`nın? Evet, tüm İtalyan şehirlerinde mutfak hep
güzeldir; sıradan bir restorana da girseniz memnuniyetsiz ayrılmazsınız. Ama
"mutfak şehri" olarak tanımlanan tek İtalyan kenti Bologna`dır. Bu
mutfak kültürü, aslında geniş bir birikimin parçası olarak görülür. O le
pek çok konuda şehir "gurme" olarak nitelendirilebilir... Bunu şöyle
anlatabiliriz: Ortaçağ`ın izlerini taşıyan bu kentte kırmızı tuğlalarla yapılmış
pek çok yapı var, bu le "kızıl şehir" olarak nitelendirilmiş
hep? Fakat ?kızıl şehir" tanımı ayrıca, özellikle II. Dünya Savaşı`ndan
sonra sol görüşlülerin de toplandığı, fikirlerin tartışıldığı bir yer
olmasından da kaynaklanıyor.
Peki burada toplanmışlar?
Kültürel yapının bu çeşitliliği çok daha öncelere dayanıyor.
Dünyanın en eski üniversitelerinden biri 1088`de burada kurulmuş. Pek çok ünlü
isim buradan yetişmiş ya da burada ders vermiş. Aralarında Dante, Erasmus,
Kopernik gibi isimler var. İşte şehrin mutfağının bu kadar ileri olmasını da
pek çok kişi bu kültürel altyapıya bağlıyor? Düşünün; yıllar boyunca hep
eğitimli, alanında öncü isimlerin yer aldığı bir yer olmuş kent ve tabii bu
insanların yemek yeme kültürleri de üst düzeylerdeymiş. Bunu talep etmişler ya
da kendileri uygulamışlar. Buna katkı yapan bir diğer özellik de kuşkusuz şu:
Bologna; et, peynir gibi ürünleri kendisi çok fazla üretmese de çevresindeki
Parma, Modena, Ferrara gibi şehirlerdeki üretimlerin tüketildiği bir yer olmuş
çağlar boyunca? Tabii bunlar arasında makarnayı ayrı bir yere koymak gerekli.
Bologna aynı zamanda makarnanın da "başkenti" sayılıyor. Hazır
makarnanın servis edildiği belki tek bir restoran yok.
Şemsiyesiz gezseniz de olur...
Bologna iyi korunmuş mimarisiyle de dikkat çekiyor. Tarihi
merkezde bir tane yeni yapıya rastlamak mümkün değil. Tabii çevresi
modernleşmiş? Ortaçağ, Rönesans ve barok pek çok güzel yapıya rastlamak mümkün.
Burada dikkat çekici iki özellikten biri, şehirde geçmiş çağlarda 200`e yakın
kulenin bulunması? Şimdi bu kulelerden sadece birkaç tanesi ayakta. Diğer
önemli özelliği ise Bolognalılar şöyle tarif ediyor: "Yağmurlu bir günde
tüm Bologna`yı, şemsiyesiz, ıslanmadan dolaşabilirsiniz." Çünkü
binalarının ön cephelerinde sütunlarla desteklenen revak ya da kemer
diyebileceğimiz, İtalyancası "portico" olan bölümler var. Neredeyse
tüm rımlar bu tarihi "tente" ile kaplı?
Tabii geçmişi, Bologna`yı aynı zamanda bir üniversite şehri
de yapıyor. Büyük çoğunluğunun güzel sanatlar bölümlerinden oluştuğunu söylemem
gereksiz? Şunu da eklemek gerekiyor. Kırmızı tuğlalar Bologna`nın özel
toprağından geliyor. O le, İtalya`nın seramik üretiminde bu kent önemli ve
dünyanın büyük seramik fuarlarından biri her yıl eylülde Bologna`da yapılıyor.
Kültürlü, gurme ve huzurlu insanların kenti Bologna`yı birkaç defa ziyaret
ettim ve belki saydığım lerle hep tekrar gitmek istiyorum.
Dünyanın en eski üniversitelerinden
Bologna`da 1088`de kurulan üniversite, hâlâ dünyanın en
önemlilerinden biri? Bu üniversiteye 1563-1805 arasına Archiginnasio Sarayı ev
sahipliği yapmış. Bu saray hâlâ ayakta ve o yılların ünlü alimlerinin kürsüleri
ayrı oda olarak duruyor. Saray o dönemde hukuk, tıp, felsefe, matematik ve
fizik gibi çalışmaların yapıldığı yerleri tek çatı altında toplamak amacıyla
yapılmış zaten? "Evren" bilimlerini simgelemesi açısından
"Universe" adı ilk o zaman verilmiş. Burada özellikle anatomi olmak
üzere el yazması kitaplar bulunuyor.
Asinelli Kuleleri şehrin sembolü
Bologna`ya uzak bir açıdan baktığınızda bu görüntünün en
önemli sembolü, Ortaçağ`dan bugüne kalabilen kulelerden ikisi olan Asinelli
Kuleleri. Uzun olan 97, diğeriyse 48 metre civarında. Şehirde o çağlarda 200`e
yakın kule ğu tahmin ediliyor. Neden yapıldıkları bilinmemekle birlikte
zengin ailelerin bir nevi güç gösterisi ğu tahmin ediliyor. Çünkü, her kule
neredeyse bir aile tarafından yapılmış. Bu kuleler tarihin ilk gökdelenleri
olarak nitelendiriliyor. O günlerden bugüne, yaşamak, pazar, hapishane gibi
amaçlar için kullanılmışlar.
Küflü gorgonzala peynirli dondurma!
Bologna`nın mutfağının bir özelliğinden de bahsedeceğim.
İtalya`nın pek çok yerinde çok lezzetli yemekler yiyebilirsiniz. Fakat bunların
hepsi belli bir standartta ürünlerdir, yapım ve türleri birbirinden çok farklı
değildir. Bologna`da ise genellikle her restoran her yemeği kendi usûlüne göre
yapıyor. Bunun başında makarna ve pizza geliyor? Hepsi pişirmesinden sosuna bu
ürünlere kendi tarifini katıyor. Bu da size büyük bir lezzet keşfi heyecanı
veriyor. Tıpkı bir dondurmacının küfl ü Gorgonzola peynirinden dondurma yapmış
olması gibi?
Piazza Maggiore Meydanı ve hayat
Bologna tarihi merkezi küçük, yürüyerek dolaşabilirsiniz. Bu
merkezin meydanı ise Piazza Maggiore? Şehrin hayatı da meydanın etrafında
dönüyor diyebiliriz. Hafta sonları burada dans edenlerden resim yapanlara çok
eğlenceli bir atmosfer var. Ünlü Neptün Çeşmesi de bu meydanda. Resimdeki
Palazzo Comunale yani Belediye Binası? Tek gövdede 132 metreye 66 metrelik
gotik San Petronio Bazilikası da burada. Bazilikanın yapımına 1390`da
başlanmış, ancak, Barcelona`da bulunan La Sagrada Familia gibi bitirilmemiş ve
yapımı devam etmiş?
Adeta bir lezzet üstü
Bir Bolognalı restoran sahibi şöyle diyordu bana:
"Bologna`da lezzetsiz bir yemek yemek olanaksızdır." İşte o yüzden de
bu sayfanın önemli bir kısmı lezzetlere ayrıldı. İtalya`nın bu gösterişsiz
kenti aslında müthiş bir gusto durağı? Makarnalardan bahsettik ama, diğer
klasik yemekler de başarılı. Bir yapmanız gereken önemli iş de şu: Akşam
üstünden itibaren tarihi merkezdeki Vicolo Ranocchi ve çevresindeki daracık
sokaklarda karşılıklı yer alan şarküteri dükkânlarına uğramak, oradan
istediğiniz şeyi almak ya da dışarı atılan masaların üzerinde birçok yerel
ürünü tatmak. Bu caddeler gece 22.00-24.00 arasında her mevsim tıklım tıklım
dolu oluyor.
Makarna almak istiyorsanız yine tarihi merkezde Via
Pescherie Vecchie üzerinde yer alan Mercato Di Mezzo`ya uğrayabilirsiniz. Tabii
"Osteria"larda da geleneksel pek çok ürünü tadabilirsiniz. Örneğin
mantar mevsiminde Porcini mantarlarıyla yapılmış pek çok lezzet bulabilirsiniz.
Siz de keşfedebilirsiniz ama, bu tür restoranlara bir örnek de vereyim: Osteria
Broccaindosso, küçük ama ilginç bir mekân? Aklınızda olsun, bu tür yerlere
rezervasyonsuz gitmek pek mümkün değil...
Eğer isterseniz Michelin listesinde yer almış pek çok restoranı da deneyimlemeniz mümkün? Ve tabii tatlı ve pastaneler? İtalya`nın en lezzetlilerinden... Bir isim vermek gerekirse, özellikle bir pazar sabahı Porta Ravegnana`daki Nonna Vincenza`ya uğrayabilirsiniz. Yine bu caddenin sonunda yer alan ayak üstü pizzacılarına da bir bakın derim?
THE CRUISE LIFE